PRP UYGULAMALARI
PRP yani ‘PlateletRichPlasma’ (Platelet/Trombosit Yönünden Zenginleştirilmiş Plazma) yöntemi, medikal bir uygulamadır. Sadece doktorlar tarafından yapılmalıdır. Hastadan özel tüplerin içine az miktarda kan alınır ve santrifüj işlemi uygulanır. Bu işlemin sonunda tüplerdeki kan bileşenlerine ayrılır. Trombositlerden zengin olan üst katman bu kanın kırmızı hücrelerden oluşan kısmı ayrılır, böylece mililitrede 1,5 milyona kadar trombosit yoğunluğuna sahip olan bir jel elde edilir. İşte buna PRP adı verilir.
Trombositlerin kanın pıhtılaşması ile ilgili işlevleri vardır, fakat aynı zamanda bir doku hasarının iyileşmesini sağlayıcı özellikteki büyüme faktörlerini de salgılamaktadırlar. Dolayısıyla santrifüj işlemi uygulanan kandan elde edilen PRP, mezoterapi yöntemiyle ya da maske haline getirilerek yüz, boyun, saç gibi istenen bölgeye uygulanır. Böylece dokulardaki hasarın ya da yaşlanmanın etkilerini geriye çevirecek doğal büyüme faktörleri istenen bölgeye verilmiş olunmaktadır.
PRP hem kendi kanınızdan üretilir ve doldurulan bölgedeki deri yaşlanmasına karşı geri sayım başlatan biyolojik bir süreci tetikler. Derinin savunması zayıflamış, zamanın veya çevrenin yıpratıcı etkilerine karşı savaşmada yenik düşmüş bölgelerine destek olmuş olur. Cilt daha parlak ve canlı görünür. Özellikle yüz bölgesinde karşılaştığımız güneş ve yaşlı
PRP bir kök hücre tedavisi değildir ancak dolaylı yoldan kök hücreler üzerinde çalışır. Trombositlerin içindeki büyüme faktörleri deri hücrelerine fibroblast üretme mesajını ileten birer uyarandır. Fibroblastlar da kolajen ve elastin üretmek için anahtar niteliğindeki yapılardır.
Karın germe, yüz germe, meme dikleştirme ve küçültme gibi ameliyatlarda operasyon alanına ve insizyon hattına PRP uygulaması yapılması kanama, kötü yara iyileşmesi gibi problemleri azaltmaktadır.
PRP 15’er günlük aralarla 3-4 seans yapılır. 8-10 ay sonra 3-4 seanslık bir kür daha yapılır. Son derece güvenlidir. Sizden alınan size geri verilmektedir ve yan etkisi yok denecek kadar azdır.