YAĞ ENJEKSİYONU
Yağ enjeksiyonun estetik cerrahide geniş bir uygulama alanı vardır ve günden güne popülaritesi artan bir tekniktir. Enjekte edilen yağ hücreleri yeni yerinde yaşamaya devam eder ve dolgu görevi görürler. İşlem sadece dolgunluk kazandırmakla kalmaz aynı zamanda yağ hücrelerinde bulunan kök hücreler sayesinde enjekte edilen bölgelerde cilt kalitesinde de belirgin iyileşme sağlamaktadır.
En çok kullanım yeri yüz bölgesidir. Yaşlanmayla birlikte yüzdeki yağ miktarında azalma ve sarkma meydana gelir. Yağ enjeksiyonu ile yüzdeki azalan yağ yerine konur ve yüzün daha genç, dolgun, diri ve estetik görüntüsü sağlanır.
Gençlerde de yüzün yumuşak doku ve kemik yapısı nedeniyle hacim kayıpları veya zayıflıkları görülebilir. Yağ enjeksiyonu en sık olarak yaşlanmaya bağlı olarak belirginleşen yüz çizgilerinin tedavisinde kullanılır. Çökük yanakların, ağız ve burun arasındaki gülme çizgilerinin doldurulması, derideki çökme ve düzensizliklerin giderilmesi, alın çizgilerinin silinmesi ve dudakların dolgunlaştırılması amacı ile uygulanır.
Bu işlem esnasında vücudunuzda fazla yağ dokusu olan (karın, kalça, basen bölgeleri) alanlardan liposuction yöntemi ile istenilen yağ dokusu alınır ve özel işlemlerden sonra çok ince enjektörlere doldurularak enjekte edilir. İşlem sonunda ilk zamanlarda enjekte edilen yerlerde istenilen düzeyin daha üzerinde bir dolgunluğa kavuşur. Zaman içerisinde fazla yağ dokusunun emilmesi ve şişliklerin inmesiyle istenilen seviyeye ulaşılır. Ancak maalesef bu yöntem 6 ay boyunca kalıcılığını sürdürür ve bu süre sonunda ancak yüzde 30‘luk kalıcılık sağlanır. Tekrarlayan bir iki seans sonrasında kalıcılık oranı artar.
Dudak dolgunluğu için de yağ dokusu sık kullanılan işlemlerden biridir. İşlem daha çok lokal anestezi altında yapılmasına rağmen tercihe bağlı olarak genel anestezi altında da yapılabilir. Dolgu maddeleri ile daha belirgin kontürlere sahip olmak mümkündür ancak dolgu maddelerinin kalıcılık oranı oldukça düşüktür.
Yağ enjeksiyonu yüz bölgesinin dışında el sırtları, yara izleri, liposuction sonrası oluşan çöküklükler ve vücutta cilt kontür bozukluklarını düzeltmek için de sıklıkla kullanılır.